Duncan'ın düşünceleri =)

Konu: Duncan'ın düşünceleri =) Çarş. Mayıs 06, 2009 8:22 pm

DUNCAN:
A Teens'ten Marie ile bir dönem çıktım. Ancak farklı ülkelerde ve
birbirinde ayrı olmanın baskısı ayrılmamıza neden oldu. Şanslıyım ki
hala onunla arkadaşım.

DUNCAN:
Bizim işimizde doğru kişiyi bulmak kolay değil. Karşınızdakinin sizinle
mi yoksa Blue'daki şarkıcıyla mı ilgilendiğini hiçbir zaman
bilemezsiniz.

DUNCAN: Arkadaşım, ben ve 34ekran televizyonumla geçireceğim hafta sonundan daha iyisi yoktur.

DUNCAN:12
yaşındayken HULK'a mektup yazmıştım. Onun büyük bir hayranıydım ve bir
maçta yaralandığında çabuk iyileşmesi için ona mektup yazıp
İngiltere'deki en büyük hayranı olduğumu söylemiştim

DUNCAN:
Müzikal olarak Blue bittiğinde müzikle ilgileneceğim. Oyunculuk
alanında birşeyler yapabilirim. Şarkı söylemeyi, sahneye çıkmayı ve
gruptakilerle beraber olmayı seviyorum; ancak bununla gelen politikayı
sevmiyorum.

DUNCAN:
Kızlara yaklaşırken çok çekingenim. Lee ise en dışa dönük olanımız.
Antony geveze, Simonçok cool ve kurnaz. Bence en iyisi o.

DUNCAN: Saçlarımın hayatımın felaketi olduğunu düşünüyorum.

DUNCAN:60 yaşlarıma gelince şizofren bir ihtiyar olacağımı düşünüyorum.

DUNCAN:DUNCAN'ın Küçükken 4 Papağanı, Ördekleri, Tavukları, Keçileri,11 Tane Kedisi ve 2 Köpeği Varmış.

DUNCAN:DUNCAN Uykuya Çok Düşkünmüş.

DUNCAN:Grupta Bir Tek DUNCAN’ın Ehliyeti Var.

DUNCAN:DUNCAN Bir Katolik

DUNCAN:DUNCAN Sörf Yapıyor.

DUNCAN:DUNCAN Yılandan Nefret Ediyor.

DUNCAN:DUNCAN`ın Annesi ile Babası Ayrı.
Annesi Başka Birisiyle Yeniden Evlenmiş. Annesinin Yeni Eşinden İki Kızı Olmuş. Yani
DUNCAN`ın İki Tane Üvey Kız Kardeşi Var.

DUNCAN:DUNCAN 15 Yaşındayken Babasının Arabasını Gizlice Kaçırdığı
Yetmiyormuş Gibi Arabayı Yolun Ortasında Stop Ettirmiş. Ne Yaptıysa
Arabayı Yürütmeyi Başaramamış. Daha Sonra Paşa Paşa Eve Gidip
Babasından Yardım İstemek Durumunda Kalmış.

DUNCAN:Saçlarının Hayatının Felaketi Olduğunu Düşünüyormuş.

DUNCAN:Hep İyi Bir Çocuktum. Öyle Masum Bir Yüzüm ve Öyle Tatlı Bir
Gülümsemem Vardı ki, Cinayet İşlesem Yakamı Sıyırırdım. Başım Belaya
Girerdi, ama Sonunda Hep Kurtulurdum.

DUNCAN:En Yakın Arkadaşımla Beraber Bir Torba Islak Mendil Alıp Bizim
Sokaktaki Camlara Atardık. Bir Defasında Yaşlı Bir Adam Evinden Çıkıp
Bastonuyla Bizi Kovalamıştı.

DUNCAN:LEE Yemekte Tam Bir Felaket. Yemek Yerken Ağzını Kapatmıyor, Başkalarının Tabağına Uzanıyor.Gerçekten Bir Felaket.

1.Yniliklere olan düşkünlüğü yüzünden zaman zaman yanlış anlaşılıp 'şıp
sevdi' diye anlıyor. Duyduğu ve gördüğü her yeniliğin peşinden koşan
bir öncü olmak niyetinde aslında.

2.Çocukluğundan beri girdiği her ortamda farklı ve yeni fikirler sunmasıyla tanınıyor.

3.Her zaman dikkat çekici ve baskın olmayı tercih ediyor. İddialı olan
her şeyi sevdiğini belirtiyor. Kalabalık içersinde kaybolmaktansa
yalnız olup göze batmayı tercih ediyor.

4.En büyük korkusu başarısız olmak. Söz konusu işi olduğunda yemek
yemeyi bile unuttuğunu söyleyen Duncan, "Başarısız olduğumda ne yersem
yiyeyim karnım doymaz" diyor.

5.Deniz kenarında olmayı çok seviyor. Kız arkadaşını açıklamaktan
çekindiği duygularını bile deniz kenarında rahatlıkla anlatabildiğini
söylüyor. İlk aşk itirafını yüzerken yapması tesadüf olmaz!